- zehir olmak
- üzülmek, bunalmak, acı çekmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zehir — is., hri, Far. zehr 1) Organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehir kesilmek — 1) çok acı ve yakıcı olmak 2) mec. ortalık ümit, sıkıntılı bir durum olmak İçimde elim bir boşluk, aşk ve hayat ortasında derin bir yalnızlık hissiyle bütün uykum acı ve zehir kesildi. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnundan (fitil fitil) gelmek — elde ettiği güzel şey, sonradan gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak Sabahki o tatlı eğlentiler şimdi fitil fitil burnumdan gelmeye başladığı için bugün buralara geldiğime bin kere pişman oluyordum. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük