- fark gözetmek
- ayrı tutmak
Siz erkekler ekseriya nikâhlı kadınla nikâhsız kadınlarınız arasında bir fark gözetirsiniz.
- H. C. Yalçın
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Siz erkekler ekseriya nikâhlı kadınla nikâhsız kadınlarınız arasında bir fark gözetirsiniz.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
fark — is., Ar. farḳ 1) Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans Aralarında sekiz, on yaş fark bulunmasına rağmen, iki akran gibiydiler. R. N. Güntekin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayırmak — i, e 1) Bölmek Elmayı dörde ayırmak. 2) e, den Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak Çocuklara pastadan biraz ayırdım. 3) Bir yeri bir engelle bölmek 4) den Birbirinden uzaklaştırmak 5) i Nitelik değişikliğini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrım yapmak — eşit davranmamak, fark gözetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrı seçi yapmak — birkaç şey arasında fark gözetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük