- münasebete girmek
- 1) tanışma yolu açmak, ilişki kurmak
Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) cinsel yaklaşımda bulunmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
münasebet — is., Ar. munāsebet 1) İlişik, ilişki, ilinti İzmir den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım. Atatürk 2) İki şey arasındaki uygunluk Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır. S. F. Abasıyanık… … Çağatay Osmanlı Sözlük