bela olmak

bela olmak
aşırı güçlük, sıkıntı ve zarara sebep olmak

Solda sıfırlar önemsiz sanılır ama sağda sıfırlar da öyle zaman gelir ki bela olur.

- A. Boysan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • başına bela olmak (veya kesilmek) — sıkıntı vermek, tedirgin etmek, musallat olmak Bütün ev halkının başına bela kesildiği bu adam evlenmesine en çok itiraz eden büyük oğlunu kapı dışarı etmiştir. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bela — is., Ar. belā 1) İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum Kumar, toplum için büyük bir beladır. 2) Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. Y. K. Beyatlı 3) Hak edilen ceza Allah belasını… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bela kesilmek — birisine sıkıntı ve eziyet vermek, musallat olmak Zavallı Reşat Efendi kendisinden başkaları için âdeta bir bela kesilmişti. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına bela açmak — kötü bir olay dolayısıyla dert sahibi olmak Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir. N. Araz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deli — sf. 1) Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun 2) Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.) Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu. T. Buğra 3) mec. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın Ben… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zor — is., Far. zūr 1) Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık Onun için hiçbir zorum, sıkıntım yokmuş gibi ara sıra denize taşlarımı atmakta devam ederek hızlı hızlı yürüdüm. R. N. Güntekin 2) Yüküm, mecburiyet Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ŞEKAVET — Her çeşit kötülük içinde olmak. Belâ ve zillete düşmek. Sıkıntıda kalmak. * Haydutluk, eşkiyalık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”