- hâle yola koymak
- iyi bir düzen vermek, tertiplemek
Ben avukatımla Baba meselesini bir hâle yola sokmaya uğraşırken Hacı Ömer ile Müftü arasında epeyce şiddetli bir kavga çıktı.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ben avukatımla Baba meselesini bir hâle yola sokmaya uğraşırken Hacı Ömer ile Müftü arasında epeyce şiddetli bir kavga çıktı.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çekip çevirmek — hâle yola koymak, yönetmek Dükkânı çekip çeviremem ki! … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük