evde kalmak

evde kalmak
tkz.
kızın evlenme çağı geçmiş olmak

Hiç evlenmeyen kız olur muymuş, evde kalmış mı dedirtecen kendine?

- E. Işınsu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • dört duvar arasında kalmak — evde, kapalı bir yerde kalmak zorunda olmak Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuru tahtada kalmak — eşyası elinden gitmek, çıplak evde oturma durumunda kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ev — is. 1) Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı 2) Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. N. Cumalı 3) mec. Aile Evine bağlı bir adam. 4) esk. Soy,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarım — sf. 1) Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri Bu yarım saat içinde evde neler geçti? Y. Z. Ortaç 2) Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan Ötekinde de yarım kavala benzeyen kalın bir çığırtma vardı. O. C. Kaygılı 3) is. Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”