- yükünü tutmak
- çok zengin olmak, zenginleşmek
Zira bazı insanlar da vardır ki yüklerini tuttuktan ve biraz da yaşlandıktan sonra kendilerini bir nevi santimantal veya dinî mistisizme verirler.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Zira bazı insanlar da vardır ki yüklerini tuttuktan ve biraz da yaşlandıktan sonra kendilerini bir nevi santimantal veya dinî mistisizme verirler.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yükünü almak — 1) taşıyabileceği en ağır yükü yüklenmiş olmak 2) yeterli sayıda bulundurmak, dolmak Lokanta da her akşamki yükünü almaya başlamıştı. T. Buğra 3) yükünü tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yük — is. 1) Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir. F. R. Atay 2) Bir şeyin ağırlığı 3) Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar Bir araba yükü odun. 4) Eşya Bütün yükü bu bavul … Çağatay Osmanlı Sözlük