- dil uzatmak
- bir kimse veya bir şey için kötü söylemek
Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın...
- T. Halman
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın...
- T. HalmanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ona buna dil uzatmak — herkes için ileri geri konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıl tegürmek — dil uzatmak, söz dökundurmak, dille (sözle) incitmek. I, 336 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ona buna — is. Herkese Ona buna kendisi için çağrılar düzenlettiğini, oralara gidip afiyetle sofraya kurulduğunu anlatmıştı. S. İleri Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ona buna dil uzatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kol — is., anat. 1) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm 2) Vücudunun bu bölümünü saran bölümü Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı 3) Makinelerde tutup çevirmeye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük