- dert yanmak
- derdini sızlanarak anlatmak
Müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dert — is., di, Far. derd 1) Üzüntü Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper. H. E. Adıvar 2) Hastalık Hastayım derdime verem diyorlar. F. N. Çamlıbel 3) Ağrı 4) mec. Sorun, kaygı Ne var ki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanmak — nsz, ar 1) Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir... Anayasa 2) Ateş durumuna geçmek, tutuşmak Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı. 3) Isı, ışık veren… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kor — is. 1) İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası 2) mec. Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde. Ç. Altan 3) sf., mec. Kırmızı renkli Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük