- kılıçtan geçirmek
- çok sayıda insanı kılıçla topluca öldürmek
Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
geçirmek — i 1) Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak 2) e Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi. K. Bilbaşar 3) i, e Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek Odanın eşyasını öbür… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıç — is., cı 1) Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı. A. Ş. Hisar 2) sp. Bu silah kullanılarak oynanan bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıçlamak — i Kılıçla çok sayıda insanı topluca öldürmek, kılıçtan geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük