ateş etmek

ateş etmek
ateşli silahlarla mermi atmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateş! — ask. ateş etmek için verilen komut …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateş almak — 1) yanmak, tutuşmak 2) ateşli silah patlamak 3) mec. coşmak Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parlar, gönlü ateş alır. M. Ş. Esendal 4) mec. telaşlanmak, heyecanlanmak 5) mec. öfkelenmek 6) mec. acele davranmak, acele etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tabancaya davranmak — ateş etmek için tabancayı bulunduğu yerden almaya kalkışmak Tabancasına davranmaya vakit kalmadan sıkışıverdi kalabalığın ortasına. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tetiğe basmak (veya dokunmak veya tetiği çekmek) — ateş etmek Tüfeği geze aldım, ses toprağa yakın geliyordu. Porsuktur sandım, tetiğe dokundum. M. Ş. Esendal Şimdi tetiğe bassam hiç doğmamışa dönersin. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taramak — i 1) Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. Y. Kemal 2) Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SABSABA — Dövmek. * Ateş etmek. * Kahramanlık göstermek, bahadırlık etmek. * Çok inceltmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • cansız hedef — is., ask. İnsan ve hayvan dışında ateş etmek için seçilen hedef …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurşunlamak — i 1) Kurşunla kaplamak Kubbeyi kurşunladılar. 2) Kurşunla mühürlemek Damacanayı kurşunlamak. 3) İçinde kurşun bulunan silahla ateş etmek, vurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıkmak — i, ar 1) Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor. Ö. Seyfettin 2) Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak Limon sıkmak.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”