- bin pişman olmak
- çok pişman olmak
Gündüzki o tatlı eğlentiler şimdi fitil fitil burnumdan gelmeye başladığı için bugün buralara geldiğime bin pişman oluyordum.
- O. C. Kaygılı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gündüzki o tatlı eğlentiler şimdi fitil fitil burnumdan gelmeye başladığı için bugün buralara geldiğime bin pişman oluyordum.
- O. C. KaygılıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bin — is. 1) Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 1000, M rakamlarının adı 3) sf. On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık 4) sf., mec. Pek çok, çok sayıda Taşlar, topraklar kaydırarak bin zorlukla iniyorlardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğmak — nsz, ar 1) Dünyaya gelmek 2) Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek Bir sabah güneş doğarken kafile yola çıktı. R. N. Güntekin 3) e Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak 4) mec. Ortaya çıkmak, sonucu olmak Nezaket denen şey,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fena — 1. sf., Ar. fenāˀ 1) İyi nitelikte olmayan, kötü Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir. B. Felek 2) Üzücü Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki... H. E. Adıvar 3) İstenilen ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnundan (fitil fitil) gelmek — elde ettiği güzel şey, sonradan gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak Sabahki o tatlı eğlentiler şimdi fitil fitil burnumdan gelmeye başladığı için bugün buralara geldiğime bin kere pişman oluyordum. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük