- üzerine yok
- üstüne yok
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
üzerine — zf. 1) Üstüne 2) Hakkında Dil üzerine bir yazı. 3) ... den dolayı Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti. 4) ... den sonra Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Counter-Guerrilla — Seal of the Office of Defense Cooperation, Turkey. The 13 stars represent the original 13 US states, and indicate a United States Department of Defense organization (see seal).[1] Counter Guerrilla (Turkish: kontrgerilla) is the Turkish branch of … Wikipedia
silmek — i, er 1) Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi. Ö. Seyfettin 2) nsz Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak Türküler çağırarak tahta siliyorlar. Y. Z … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hale Soygazi — (born 1950, Istanbul) is a famous Turkish film actress of the 1970s and 1980s. Biography She was born in Istanbul, Turkey in 1950. She studied French philology at the university. She made her film debut in a leading role in Kara Murat opposite… … Wikipedia
sayvan — is., Far. sāyebān 1) Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü Saçak sayvanı. Perde sayvanı. Eteklik sayvanı. Karyola sayvanı. 2) Evlere bitişik, önü açık, direkler üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haber — is., Ar. ḫaber 1) Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık Çırağın bir şeyden haberi yok. M. Ş. Esendal 2) İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi Televizyonda dünya haberlerini izledi. 3) Bilgi Sanattan haberi yok. 4) dbl., esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tomris Uyar — (* 15. März 1941 in Istanbul, Türkei; † 4. Juli 2003 in Istanbul) war eine türkische Schriftstellerin. Inhaltsverzeichnis 1 Leben und Wirken 2 Veröffentlichungen (Auswahl) 3 … Deutsch Wikipedia
geri — 1. is., hlk. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval 2. is. 1) Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı Amerikan barın gerisinden işaret eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karıncalanmak — nsz 1) Bir yere, bir şey üzerine karınca üşüşmek 2) Vücudun bir yerindeki uyuşukluktan sonra, kan dolaşımının başlamasıyla o yerde karıncalar dolaşır gibi bir izlenim uyanmak Adamcağızın ara sıra ayakları karıncalandıkça dolaşacak bir yeri bile… … Çağatay Osmanlı Sözlük