- derdine düşmek
- (bir şeyin) yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını aramak
Savaş yüzünden herkes kendi derdine düşmüştü.
- A. Kutlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Savaş yüzünden herkes kendi derdine düşmüştü.
- A. KutluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kendi derdine düşmek — kendi sorunu sebebiyle başka şeyle ilgilenememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
can derdine düşmek — ölüm korkusuna kapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
canının derdine düşmek — canından başka bir şey düşünemeyecek kadar sıkıntıda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başının derdine düşmek — başka bir şeyle ilgilenmeyecek kadar sıkıntılı durumda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dert — is., di, Far. derd 1) Üzüntü Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper. H. E. Adıvar 2) Hastalık Hastayım derdime verem diyorlar. F. N. Çamlıbel 3) Ağrı 4) mec. Sorun, kaygı Ne var ki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi — zm. 1) İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi. R. E. Ünaydın 2) Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.… … Çağatay Osmanlı Sözlük