ağırdan almak

ağırdan almak
1) bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek

Görüyorsunuz ki bu soyadı konusunda benim ağırdan alışım, bir tembellik değil.

- M. Ş. Esendal
2) bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayak sürümek — 1) verilen bir işi ağırdan almak 2) gönderilen yere isteği ile gitmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendini dirhem dirhem satmak — 1) çok nazlı davranmak, ağırdan almak Hâl böyleyken yine de bilmeyenlere karşı kendini dirhem dirhem satar. H. Taner 2) özelliklerini azar azar ortaya koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağını (veya ayaklarını) sürümek — 1) verilen bir işi ağırdan almak 2) bir yerden uzaklaşmak üzere bulunmak 3) halk inanışına göre bir kimse gelirken ardından başkalarının da gelmesine yol açmak 4) ölmek üzere olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”