can gelmek

can gelmek
canlanmak, güçlenmek

Vücudumuza serinlik, ferahlık yayılıyor / Kan verilen bir yaralı imişçesine cismime can geliyor.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • can kalmamak — bitkin bir duruma gelmek, gücü tükenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 …   Deutsch Wikipedia

  • Türkei-Türkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …   Deutsch Wikipedia

  • Türkeitürkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …   Deutsch Wikipedia

  • Gelevara Deresi — is one of two main streams of Espiye, a district of Giresun province in the eastern Black Sea region of Turkey. Its two main tributaries arise in the highlands of Espiye district of Giresun and Torul district of Gümüşhane.In the west its shorter… …   Wikipedia

  • acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Azrail — is., öz., din b., Ar. ˁazrāˀīl Tanrı buyruğu ile insanların canını almakla görevlendirilen melek, can alıcı Azrail ala canını, unuttura her sanını / Kara toprağa tenini kararlar bir eyyam gelir. Yunus Emre Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik — sf., ği 1) Bir bölümü olmayan, noksan, natamam Bu kitap eksik, baş tarafı yok. 2) Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat 3) Az Arada can sıkıntısından doğma kavgalar da hiç eksik değil... R. N. Güntekin 4) is. İhtiyaç duyulan şey Aklı sıra bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toparlanmak — nsz 1) Toparlama işine konu olmak veya toparlama işi yapılmak 2) Para yönünden durumunu düzeltmek 3) Sağlığı düzelmek 4) Bir işi, bir hareketi yapmaya hazır duruma gelmek Can havliyle silkinip toparlanarak ve bütün bağlarından sıyrılarak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”