kendini beğendirmek

kendini beğendirmek
başkalarına hoş, iyi, yetenekli görünmek

Kendini kibar okuyucularına beğendirebilmek için çok çalışmak zorundadır.

- C. Meriç

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kendi — zm. 1) İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi. R. E. Ünaydın 2) Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gösteriş — is. 1) Gösterme işi veya biçimi 2) Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi. A. Haşim 3) Göze çarpıcı nitelik,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • naz — is., Far. nāz 1) Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda 2) İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış Çok naz âşık usandırır. 3) Şımarıkça davranış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller naz etmek naza çekmek nazı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaraş — sf. Bir kimseye kendini beğendirmek için alımlı davranan (kimse) Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gösteriş yapmak — başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için yapay davranmak Salih de tam bir gösteriş yapmak hevesiyle boşanmış bir yay gibi kalktı ayağa. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer — kendini bir erkeğe beğendirmek isteyen kadın, ona güzel yemekler hazırlamalıdır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NAZ — f. Bir şeyi beğenmeyiş, şımarıklık. * Beğendirmek maksadiyle kendini ağır satmak. * Celb i muhabbet için edilen nezâket, letâfet ve zarafet. * Yalvarma, rica.(İşte ubudiyetin esası olan, acz ve fakr ve kusur ve naksını bilmek ve niyaz ile dergâh… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yanmak — nsz, ar 1) Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir... Anayasa 2) Ateş durumuna geçmek, tutuşmak Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı. 3) Isı, ışık veren… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”