- gözleri berraklaşmak
- bakışları daha canlı ve parlak olmak
Çocukluğuna ait bazı hatıralarını söylerken, gözleri berraklaşıyordu.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çocukluğuna ait bazı hatıralarını söylerken, gözleri berraklaşıyordu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük