- ele geçmek
- 1) yakalanmak
Nihayet bir defasında tam iki ay izini kaybetmiş, bir türlü ele geçmemişti.
- R. H. Karay2) edinilmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ele geçmek
Look at other dictionaries:
elden ele geçmek — bir şey sahip değiştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
elden ele — zf. Bir kişiden ötekine Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller elden ele geçmek elden ele dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakayı ele vermek — kaçamayarak ele geçmek, yakalanmak Bu konuda hiç kimsenin yakayı ele vermeyeceğine şimdiden kalıbımı basarım. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pas geçmek — 1) bazı iskambil oyunlarında o ele katılmamak 2) geçiniz demek 3) argo vazgeçmek, caymak, aldırış etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cepheden hücuma geçmek — dolaşık yollara sapmadan doğrudan doğruya konuyu ele alarak birine karşı çıkmak veya mücadeleyi açıktan açığa yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mektup almak — yazılan mektup adrese gelip ele geçmek Bir gün, bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapana düşmek (veya girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak) — içinden çıkılmaz bir duruma düşmek, ele geçmek Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutağlaşmak — tutuşmak, ele geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
akmak — den, ar 1) Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. S. F. Abasıyanık 2) Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek Üstünden sular akıyor. 3) Sıvı bir madde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
