- ağzından çıkmak
- bir sözü istemeden, farkına varmadan söylemek, söylemiş bulunmak
Bir kez ağzımdan çıktı, o fiyata vereceğim.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir kez ağzımdan çıktı, o fiyata vereceğim.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ağzından girip burnundan çıkmak — 1) türlü yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek, kandırmak O, köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir. S. Ertem 2) iyice dövmek Ulan, ağzını topla! Şimdi ağzından girer, burnundan çıkarım! M. Rona … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzından dirhemle çıkmak — (söz veya lakırtı) çok az konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük