gözü (veya gözleri) kararmak
- gözü (veya gözleri) kararmak
1) başı dönmek, hafif baygınlık geçirmek
Duvar tarafına doğru bir adım atarak evet cevabını veren Orhan'ın gözleri gene kararıyordu.
-
P. Safa
2) mec. umutsuzluğun veya aşırı bir isteğin etkisi altında ne yaptığını bilmez duruma gelmek
Çağatay Osmanlı Sözlük.
2010.
Look at other dictionaries:
açlıktan gözü (veya gözleri) kararmak (veya dönmek) — çok acıkmak Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük