- besleme kız
- is.
Besleme
Besleme kız utandı, bütün kanı yüzüne çıktı, hemen ayağa kalktı.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Besleme kız utandı, bütün kanı yüzüne çıktı, hemen ayağa kalktı.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
besleme — is. 1) Beslemek işi 2) Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, besleme kız, beslemelik, beslek Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı. S. M. Alus 3) sf. Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız — is. 1) Dişi çocuk Düşüncesi bu noktaya gelince birdenbire Azize nin küçük kızını hatırladı. H. E. Adıvar 2) Bakire Bulursam namuslu bir kızla evleneceğim. B. R. Eyuboğlu 3) Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı Karo kızı. 4) ünl. Dişi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
besleme gibi — giydiğini kendine yakıştıramayan (kız) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahretlik — is., ği, hlk. 1) Besleme kız, beslek 2) Ahiret kardeşi olan kadınlardan her biri Yerine oturmadı; ahretlik teyzenin getirdiği çayı da ayakta içiyordu. T. Buğra 3) sf. Öbür dünyada karşılığını görme umuduyla yapılan (iş veya iyilik) … Çağatay Osmanlı Sözlük
alüminyum — is., kim., Fr. aluminium 1) Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir element (simgesi Al) Alüminyum, mutfak kapları yapımında çok kullanılırdı. 2) sf. Bu elementten yapılmış Biraz sonra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük