bol keseden

bol keseden
zf.
Bol bol, ölçüsüz biçimde

Biz de bol keseden duygulanıverdik, o atmosfer içinde.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • bol — 1. is., lü, Fr. bol Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki 2. sf. 1) İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm. P …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kese — 1. is., Far. kīse 1) Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı. H. E. Adıvar 2) sf. Bu küçük torba miktarında olan Üç kese tütün.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hediye etmek — armağan olarak vermek Başında kâhyanın bol keseden hediye ettiği beyaz kasket, doğru arkadaşlarını bulmaya gitti. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ulufe vermek (veya dağıtmak) — tar. 1) Osmanlılarda askerî ve sivil kuruluşlardaki görevlilere üç ayda bir verilen ücreti dağıtmak 2) mec. yerli yersiz bol keseden para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ahkâm kesmek — 1) çekinmeden kesin yargılarda bulunmak İşin içinde olmanın verdiği rahatlıkla bol keseden ahkâm kesen akıl hocalarının eleştirilerine hedef olmayı önleyemezler. T. Halman 2) bilir bilmez konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”