cihetiyle

cihetiyle
zf.
-den dolayı, -den ötürü, sebebiyle

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • BEYT-ÜL ANKEBÛT — Örümcek yuvası. * Mc: Derme çatma yapılmış ev. * Dayanıksız ve kuvvetsiz şey.(İnkılâb ı siyasî cihetiyle dininden havf eden adamın dinde hissesi; beyt ül ankebût gibi zayıf düşmüş cehalettir, onu korkutur... Takliddir, onu telâşa düşürttürür.… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FAZİLET — Değer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece. Dinî ve ahlâkî vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece. Bir şeyin başka şeylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle üstünlüğü, müreccah… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • AN'ANE — Âdet, örf. * Ağızdan nakledilen söz, haber. * Ist: Bir haberin veya bir hadis i şerifin an filân, an filan diye râvileri bildirilmek suretiyle olan nakil. * Silsile. * Müezzin ezân okurken teganni ederse; ona da An ane denir. (Bak: şeâir)(Ehl i… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BERAT GECESİ — Arabi Şâban ayının onbeşinci gecesi. Şâban ayı mübarek şuhur u selâseden (üç aylardan) olup, onbeşinci gecesi mahlûkatın rızıklarına, ömürlerine, amellerine dâir taraf ı İlâhîden meleklere tâlimat verildiği hususunda rivâyât ı sahiha vardır.(Bu… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HASBEL KADER — (Hasb el kader) Kader cihetiyle …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HULKAN — Huy ve tabiatça. Ahlâk cihetiyle …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEMMEN — Sayıca azlık veya çokluk cihetiyle. Sayıca …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KURBİYYET — Yakınlık kazanmak. Yakınlık. Bir şeye kendi gayretiyle yakınlaşmak. (Bak: Akrebiyyet)(Sahabelerin kurbiyet i İlâhiyye noktasındaki makamlarına velâyet ayağıyla yetişilmez. Çünki: Cenâb ı Hak bize akrebdir ve herşeyden daha ziyade yakındır. Biz… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MANEN — Mânâca. Mânâ cihetiyle. Ruhca. Esasca. Bâtınen. İç varlık bakımından …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MELEKUT — Tam bir hâkimiyyetle, Saltanat ı İlâhiyyenin müessiriyyet ve idâresinin esrarı. Her şeyin kendi mertebesinde, o mertebeye münâsib ruhu, canı, hakikatı. Bir şeyin iç yüzü, iç ciheti. * Hükümdarlık. Saltanat. * Ruhlar âlemi. (Bak: Arş)(İnsan mülk… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”