- çakırkeyif
- sf., -yfi
Yarı sarhoş
Trene binmezden evvel biraz çakırkeyiftik.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Trene binmezden evvel biraz çakırkeyiftik.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çakır — 1. is., esk. Şarap 2. sf. 1) Açık mavi, hareli ela (göz) Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. M. Ş. Esendal 2) is. Çakırdoğan Birleşik Sözler çakır ayaz çakır çukur çakırdiken çakırdoğan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakırkeyiflik — is., ği Çakırkeyif olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakırlaşmak — nsz 1) Çakırkeyif olmaya başlamak 2) Olgunlaşmaya yüz tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyif — is., yfi, Ar. keyf 1) Vücut esenliği, sağlık Keyfiniz nasıl? 2) Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Rahat, huzur, afiyet 4) İstek, heves, zevk Ağır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyif hâli — is. İçkili olma, çakırkeyif … Çağatay Osmanlı Sözlük
neşe — is., Ar. neşˀe 1) Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi. F. R. Atay 2) Hafif sarhoşluk, çakırkeyif olma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller neşesi kaçmak neşesini bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük