- çalışma saati
- is.
Belirlenmiş, planlanmış çalışma zamanı, iş saati
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çalışma — is. 1) Çalışmak işi, emek, say Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması Bu kiriş hesabında kirişin aşırı yük altında çalışması göz önüne… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş saati — is. Çalışma saati … Çağatay Osmanlı Sözlük
mesai saati — is. Çalışma saatleri, iş zamanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat — is., ti, Ar. sāˁat 1) Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası Karabalçıklı çiftliği kasabadan sıkı yürüyüşlerle bir saat çeker. R. N. Güntekin 2) Vakit, zaman Oyuncular meyus olmayarak gene saati… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mesai — is., Ar. mesāˁī Çalışma, emek Birleşik Sözler mesai saati tam mesai teşrikimesai yarım mesai Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mesai yapmak mesaiye kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük