- çıkarılmak
- nsz
Çıkarma işine konu olmak
Biraz sonra sedye yukarı çıkarılıp koridora konuldu.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biraz sonra sedye yukarı çıkarılıp koridora konuldu.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
af çıkarılmak — bir suçun bağışlanması için Türkiye Büyük Millet Meclisinden kanun çıkarılmak Münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılmaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihaleye çıkarılmak — eksiltmeye veya artırmaya çıkarılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açığa çıkarılmak — 1) ortaya çıkarılmak 2) işine, görevine son verilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vatandaşlıktan çıkarılmak — yurttaşlık hakları elinden alınmak Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
askıya çıkarmak (veya çıkarılmak) — evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
af — is., ffı, Ar. ˁafv 1) Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama 2) Mazur görülme Bu görevden affımı dilerim. 3) Görevden çıkarılma Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış. Birleşik Sözler affedilmek affetmek affettirmek affeylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
azlolunmak — nsz, Ar. ˁazl + T. olunmak Görevinden alınmak, görevinden çıkarılmak Hâkimler ve savcılar azlolunamaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
belgelenmek — nsz 1) Belgeleme işine konu olmak 2) İki yıl üst üste aynı sınıfta kalan öğrenci okuldan çıkarılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarılıvermek — den, e Çabucak çıkarılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük