- domuz
- is., hay. b.
1) Çift parmaklılardan, eti ve yağı için beslenen evcil hayvan (Susacrofa domestica)2) hlk. Hain, aksi, ters, inatçı kimse
Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya?
- R. H. KarayBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Look at other dictionaries:
domuz — dòmuz m DEFINICIJA reg. ekspr. 1. krmak, svinja, svinjče, prasac, krmača 2. pren. tvrdoglavac, uporan čovjek ONOMASTIKA pr.: Dòmuz (I Slavonija), Dòmuzin (Split, sred. Dalmacija, Primorje), Domúzović ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
domuz gibi — tkz. 1) kötü huylu ve hain 2) adamakıllı, iyice Domuz gibi bilir ama söylemez! … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz gibi tıkınmak (veya yemek) — oburcasına çok yemek Şişmanlıyorum, neden yine bir domuz gibi tıkındım? A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz arabası — is. Ağır yükleri yakın yerlere taşımak için kullanılan, ufak tekerlekli, üstü düz, alçak araba … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz ayrık otu — is., bit. b. Buğdaygillerden, tarıma zararlı bir bitki (Cynodon dactylon) … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz bağı — is. Bükülmüş dizler arasına başın sokulması, el ve ayakların boyunla birlikte bağlanıp kımıldanamayacak duruma getirilmesi yoluyla yapılan işkence biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz balığı — is., hay. b. Yunusgillerden bir memeli türü (Phocaena communis) … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz damı — is. Maden kuyularında, çökme tehlikesi olan yerlerde her yanı direklerle örülen boşluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz derisi — is. Çanta ve ayakkabı yapımında kullanılan bir tür sağlam deri … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuz dikeni — is., bit. b. Yaprakları sapsız ve dikenli, çiçekleri etli, otsu bir bitki … Çağatay Osmanlı Sözlük