ensesi kalın

ensesi kalın
sf.
1) Güçlü, istediğini yapabilen, sözü geçer (kimse)
2) Varlıklı, zengin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kalın — 1. sf. 1) Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. H. R. Gürpınar 2) Enli ve gür (kaş) 3) Yoğun, akıcılığı az olan Kalın bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ense — is., anat. Boynun arkası Cebinden küçücük siyah bir mendil çıkardı. Yüzünü, gözünü, ensesini, boynunu sildi. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler ense çukuru ense kökü ensesi kalın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ense kulak yerinde olmak ense… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AKMED — Ensesi uzun ve kalın olan kimse. * Uzun boylu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”