- eski
- sf.
1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?
- N. Ataç2) Önceki, sabıkAnlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.
- H. Taner3) Geçerli olmayanBugün mekteplerimiz artık o eski mektepler değildir.
- R. N. Güntekin4) Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan5) Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olanEski öğretmen.
6) is. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şeyBen babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum.
- H. Z. Uşaklıgil7) is., alay Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir sözMebus eskisi. Müdür eskisi.
Birleşik Sözler- Eski Çağ- başeskiAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.