- gaz lambası
- is.
İçine konan gaz yağını bir fitil yardımıyla yakan, şişeli, türlü biçimlerde lamba, gaz
Masanın üstünde hâlâ yanan gaz lambasını üfleyerek söndürdüm.
- N. Cumalı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Masanın üstünde hâlâ yanan gaz lambasını üfleyerek söndürdüm.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gaz — 1. is., Fr. gaze Tül 2. is., Fr. gaz 1) Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapma özelliğinde olan akışkan madde 2) Gaz yağı, petrol Aklıma geldi,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alev lambası — is. Gaz veya benzinle çalışan, ucundan bir alev püskürterek yanan ve kurşun boru işlerinde kullanılan bir araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektron lambası — is., fiz. Gaz geçirmeyen bir tür içindeki boşlukta veya bir gazlı ortamda elektron akımı oluşturan elektronik araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
petrol lambası — is. 1) İçinde petrol ürünleri yakılarak aydınlatmayı sağlayan araç Altındaki delikten söndürülen petrol lambaları, her yerde olduğu gibi kolejde de pek revaçta. Halikarnas Balıkçısı 2) Gaz yakan aydınlatma aracı Ablam ... petrol lambasının yanına … Çağatay Osmanlı Sözlük
idare — gaz lambası … Beypazari ağzindan sözcükler
mandız — gaz lambası … Beypazari ağzindan sözcükler
ösüz — gaz lambası … Beypazari ağzindan sözcükler
gazlık — gaz lambası konan yer … Beypazari ağzindan sözcükler
lamba — is., Rum. 1) Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet Bir gaz lambasının ışığında önüme serdiğim haritayı tetkik ediyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Radyo ve televizyonlarda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fanus — is., Ar. fānūs 1) Süslü, ayaklı fener 2) Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap 3) Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük