- ışık yuvarı
- is., gök b.
Güneşin veya bir yıldızın görülen yüzeyi, ışık küre, fotosfer
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ışık — is., ğı 1) Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi. H. E. Adıvar 2) Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç Buraya bir ışık getirin. 3) Elektrik On ikide… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ışık küre — is., gök b. Işık yuvarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
renk yuvarı — is., gök b. Güneşin ışık yuvarını saran, yaklaşık olarak 10.000 km kalınlığındaki atmosfer katmanı, kromosfer … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuvar — is., anat. 1) Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim 2) gök b. Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim Birleşik Sözler yuvarölçer yuvar yuvar akyuvar alyuvar orta yuvar gaz yuvarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
fotosfer — is., gök b., Fr. photosphère Işık yuvarı … Çağatay Osmanlı Sözlük