- koyun eti
- is.
Koyunun kesilip parçalanmış eti
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
koyun — 1. is., ynu 1) Kollar arası, kucak Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Göğüsle giysi arası Kesesini koynunda taşır. 3) mec. Koruyucu, şefkatli çevre Hepimiz bu yurdun koynunda … Çağatay Osmanlı Sözlük
et — is. 1) İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf. 2) Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi. H. Taner 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
biryan pilavı — is. Kemiksiz koyun eti, pirinç, soğan, domates, baharat ve yağ karışımıyla fırında pişirilen bir pilav türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt kebabı — is. Kemiksiz koyun eti, domates, biber, soğan ve baharat karışımının yağlı kâğıt içerisine konarak fırında pişirilmesi yoluyla hazırlanan bir kebap türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
orman kebabı — is. Ceviz iriliğinde kemiksiz koyun eti, havuç, patates, bezelye ve soğan kullanılarak hazırlanan bir tür kebap … Çağatay Osmanlı Sözlük
tike kebabı — is. Koyun eti ve kuyruk yağının kömürde pişirilmesiyle yapılan, üzerine baharatlardan oluşan sos dökülen bir tür kebap … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvırcık — is., ğı, hay. b. 1) Genellikle Trakya ve Marmara da yetiştirilen, beyaz tüylü, ince kuyruklu bir tür koyun, kıvırcık koyun 2) Bu koyunun eti 3) bit. b. Kıvırcık marul 4) sf. Küçük küçük kıvrımları olan Altı yaşlarında sarı, kıvırcık saçlı bir kız … Çağatay Osmanlı Sözlük
etli — sf. 1) İçinde et bulunan 2) Eti çok olan Etli koyun. 3) Dolgun, kalın ... aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. Y. K. Karaosmanoğlu 4) Yenecek kısmı çok olan (meyve) Etli, lezzetli bir zeytin. Birleşik Sözler etli bitki etli butlu e … Çağatay Osmanlı Sözlük
her — sf., Far. her Teklik adlara tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, ... in hepsi anlamını veren söz Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler her bir her biri hercai her daim her dem … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasap — is., bı, Ar. ḳaṣṣāb 1) Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse 2) Et satılan dükkân 3) sf., mec. Kan dökücü, hunhar Birleşik Sözler kasaphane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kasap, yağı bol… … Çağatay Osmanlı Sözlük