- mutlaka
- zf., Ar. muṭlaḳā
Kesinlikle
Mutlaka sabırsızlığından kendi kendine soyunmaya girmiştir.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Mutlaka sabırsızlığından kendi kendine soyunmaya girmiştir.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mutlaka — (A.) [ ﺎﻘﻠﻄﻡ ] kesinlikle, zorunlu olarak, kayıtsız şartsız … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUTLAKA — Ne olursa olsun, her halde, ill … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ekseriyyet -i mutlaka — [ ﻪﻘﻠﻄﻡ ﺖیﺮﺜﮐا ] çoğunluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EKSERİYET-İ MUTLAKA — f. Yarımın bir fazlasıyla elde edilen ekseriyet, mutlak ekseriyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZİYE-İ MUTLAKA — Man: Hiçbir ihtimâl gösterilmeyip, bir şeyin şöyle olduğuna veya olmadığına açıktan açığa hükmolunan kaziyye dir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEFALET-İ MUTLAKA — Huk: Bir kayıt ile bağlı olmıyan kefalet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUBUBİYYET-İ MUTLAKA — Herşeyi kaplayan ve idaresi altına almış olan Allah ın rububiyeti.(Evet bütün kâinatta hususan zihayatlarda ve bilhassa terbiye ve iaşelerinde her tarafta aynı tarzda ve umulmadık bir surette beraber ve birbiri içinde hakimâne, rahimâne bir dest… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ULUHİYET-İ MUTLAKA — Kayıt altında olmayan, mutlak uluhiyet. Ancak bir tek İlâhın mâbud oluşu.(Evet, nev i beşerin her taifesi birer nevi ibadetle fıtrî gibi meşgul olması ve sair zihayatın belki cemâdâtın dahi fıtrî hizmetleri birer nevi ibadet hükmünde bulunması ve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İARE-İ MUTLAKA — Bir mülkün, bir eşyanın sâhibi tarafından hiç bir şart ve kayda bağlı kalmayarak başka birine ödünç verilmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İDARE-İ MUTLAKA — Bir hükümdarla idare. Bir hükümdarın idare ve yönetimi altında bulunan devlet. Mutlakiyet idaresi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük