asmak

asmak
-i, -e, -ar
1) Bir şeyi aşağıya sarkacak biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak

Lambayı tam pencerenin karşısına astı.

- S. F. Abasıyanık
2) Üzerine takınmak, kuşanmak
3) -i Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek
4) Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek

... güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım.

- H. Taner
5) Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • asmak — asmak, I, 173 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • aşmak — den, ar 1) Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz. F. R. Atay 2) i Süre geçmek, bitmek, sona ermek Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşmak — aşınak, bir tepeyi öbür yana geçmek I, 173; III, 261 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • asmak — kaytarmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • aşmak — yuvarlanmak engeli geçmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • mektebi asmak — derslere girmemek için keyfî olarak okula gitmemek, okulu asmak Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • afiş asmak — duvarlara ilan yapıştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • barajı aşmak — herhangi bir sebeple konulmuş olan koşulu yerine getirip başarı sağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baştan aşmak — pek çok olmak, pek çoğalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muamma asmak — âşıklık geleneğinde herhangi bir konuyu manzum olarak bilmece türünde düzenleyip genellikle kahvehanelerde herkesin göreceği bir yere koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”