- ayna
- is., Far. āyīne
1) Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat
Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum.
- T. Buğra2) Karagöz oyununda perde3) Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levhaKapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası.
4) Atların diz kapağı5) argo İyi bir durumda, yolundaİşimiz ayna.
6) mec. Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şeyBir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır.
- H. Taner7) den. Küreğin yassı uç bölümü8) den. Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün9) den. Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacıBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.