- sızlatmak
- -i
Sızlamasına sebep olmak
Nerime'yi hatırlamak içimi derin derin sızlattı.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nerime'yi hatırlamak içimi derin derin sızlattı.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sızlatmak — sızlatmak, soğuktan ağrı veya sızı duyurmak II, 346 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yüreğini eritmek (veya sızlatmak) — çok üzmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alazlamak — i, hlk. 1) Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak 2) Sızlatmak, yakmak, acı vermek İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
sızlatma — is. Sızlatmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük