- tabii
- sf., Ar. ṭabīˁī
1) Doğada olan, doğada bulunan2) Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor.
- A. Rasim3) Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olanBeklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir.
- Atatürk4) Yapmacık olmayan, doğalEğer sürmenin üstüne bunu sürmezsen renk tabii olmaz.
- P. Safa5) Katıksız, saf, doğalTabii meyve suları.
6) zf. Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarakTabii siz de geleceksiniz.
Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.