yılankavi

yılankavi
sf.
Dolambaçlı, dolanarak giden

Şam'ın yılankavi sokakları o kadar birbirine benzer.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • helezon — is., Ar. ḥalezūn Kıvrımlı, yılankavi biçim, helis Bir toz kasırgası yerden yelpaze biçimi havalandı, iç içe bir sürü helezonlar çizerek yükseldi. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kağnı arabası — is. Kağnı Şimdi önümüzde bir kağnı arabasının yılankavi çizgileri uzanıyor. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taraklamak — i 1) Bağ, bahçe toprağının yüzünü tarakla düzeltmek 2) Gereksiz maddelerden ayıklamak amacıyla araç geçirmek, taramak 3) Yılankavi çizgilerle boyamak 4) Tarar gibi yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yılan — is., hay. b. 1) Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan. 2) sf., mec. Sinsi ve hain Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. Y. Z. Ortaç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • helezon — (A.) [ نوﺰﻠﺣ ] 1. sümüklüböcek. 2. yılankavî …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”