Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum.
- F. R. AtayBana sadece bir büyük bardak çay getirdiler.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bardak — {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mnż II, D. u, blm, pot. {{/stl 8}}{{stl 7}} brak porządku; bezład, chaos, zamieszanie, burdel : {{/stl 7}}{{stl 10}}(...) a kiedy nastała demokracja i wolność, to patrz pan jaki chaos i bardak. (Kon. Cz) (...) przez nas… … Langenscheidt Polski wyjaśnień
bardak — bàrdāk m <G bardáka, N mn bardáci> DEFINICIJA reg. 1. glinena posuda za posluživanje vode i sl.; čaša (posebice za čaj) 2. drvena, glinena ili bakrena posuda za čuvanje rakije ONOMASTIKA pr. (nadimačka ili prema zanimanju): Bàrdāk (210,… … Hrvatski jezični portal
bardak — kulblu su kyasesi, çömlek, toprak bardak, tunca, ayağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bardak Siah Palace — was the name of ancient Persian king s palace situated near township of Dashtestan in the northern part of Bushehr Province of Iran. In 2005, archaeologists discovered a fragmentary sculpture featuring the head of Darius the Great (r. 521 BC 485… … Wikipedia
bardak — naşafa … Beypazari ağzindan sözcükler
bardak eriği — is., bit. b. İri ve tatlı bir tür erik, bardacık eriği … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski çamlar bardak oldu — devir değişti, eski tutumların değeri kalmadı anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerine bir bardak su içmek — alay alacaklı bulunduğu bir şeyi elde etmekten umut kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir bardak suda fırtına koparmak — önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne bir bardak (soğuk) su içmek — alay (bir şeyin) o işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
