basîret — (A.) [ تﺮﻴﺼﺑ ] görüş, ileriyi görme gücü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BASİRET — Hakikatı kalbiyle hissedip anlama. Kalbde eşyanın hakikatlarını bilen kuvve i kudsiyye. Ferâset. İm ân ı dikkat. * İbret alınacak hidâyet sebepleri. Beyyine. Hüccet. * Bir evin iki tarafının arası. * Yer üstündeki kan. (Bak: Süveydâ i kalb … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
basiret — doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayış; kavrayış; dikkat; sağgörü … Hukuk Sözlüğü
BASİRET-KÂR — f. Basiretli, ferâsetli, önceden gören … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BASİRET-KÂRÎ — Basiretlilik, önceden görmeklik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BASİRET-İ KALB — Gönül uyanıklığı. Kalb basireti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ADEM-İ BASİRET — Basiretsizlik, görüşsüzlük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BASAİR — (Basiret. C.) Basiretler. İbretli görüşler. Deliller. İbretler. Hüccet ve bürhanlar. Gözler. * Kalb duyguları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BASİR — Basiret sâhibi ve anlayışlı olan. Hakikatları anlayan. En iyi ve en çok anlayışlı. Kalb gözü ile gören. * İt, köpek, kelp … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ULÜ-L EBSAR — Basiret sâhibleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük