- hülasa etmek
- özetlemek
Demek ki hülasa ediyorum, turizm İstanbul'un büyük bir şansı olur.
- Y. K. Beyatlı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Demek ki hülasa ediyorum, turizm İstanbul'un büyük bir şansı olur.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hülasa — is., Ar. ḫulāṣa 1) Özet, fezleke Bir kadınlık tarihi hülasası yapacak değiliz. F. R. Atay 2) Öz Karaciğer hülasası. 3) zf. Kısacası O vakit küt küt kalbim atmaya başlıyor, hülasa acayip bir vaziyet. Y. K. Karaosmanoğlu 4) kim. Herhangi bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hülâsa — (A.) [ ﻪﺹﻼﺧ ] özet. ♦ hülâsa etmek özetlemek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İCMAL — Hülâsa etmek. Kısaltmak, bir araya toplamak. Kısa anlatmak. Biriktirmek. * Uzun bir hesaptan çıkarılan hülâsa, netice … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
özetlemek — i Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hülasa etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEHLİL — İslâmiyetin tevhid akidesini hülâsa eden, ancak bir İlâh bulunduğunu, Onun da ancak ve ancak Allah (C.C.) olduğunu ifade eden Lâilâhe illâllâh sözünü tekrar etmek. (Bak: Tevhid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük