karı gibi

karı gibi
korkak, dönek (erkek)

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • karı — is. 1) Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce Eve varınca karım Fadime kapıyı açar. S. F. Abasıyanık 2) kaba Kadın Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu; fakat Saliha kadın buna alışmıştı. H. E. Adıvar 3) hlk. Yaşlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kârı olmamak — (birinin) yapabileceği iş olmamak Yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek lalanın kârı değildi. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan — karı koca gibi, iş ortağı gibi birlikte yaşayacak, birlikte iş görecek kimseler arasında karşılıklı sevgi bulunmalıdır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • katır — is., hay. b. 1) Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan 2) sf., mec. Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse) Birleşik Sözler katır boncuğu katır inadı katır karı katırkuyruğu katırtırnağı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • maceracı — sf. İlginç ve tehlikeli olayları göze alan, maceraperest Bizim gibi maceracı insanlarda ne gibi meziyetler bulunduğunu anlamak herkesin kârı değildir. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atışma — is. 1) Atışmak işi Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. R. Erduran 2) ed. Saz şairlerinin deyişle tartışmaları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hamam anası — is. 1) Kadınlar hamamında natırları yöneten kadın Sen ise alık karı, evde, sokakta hamam anası gibi gezersin. H. R. Gürpınar 2) mec. İri yarı, güçlü ve şişman kadın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tıknefes — sf., Ar. ḍīḳ + nefes Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üvey evlat — is., dı 1) Karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan evlat, üvey çocuk Baban savaşta öldü, sizlere üvey evlat dedirtmemek için tekrar evlenmedim ben. A. Kulin 2) mec. Kötü davranılan kimse Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”