- poz vermek
- resim yaptırmak veya fotoğraf çektirmek için durum almak
Tam çizerken bir arkadaşı geliyor, poz veren çocuğun ensesine bir küfür ve bir de şamar yapıştırıyor.
- B. R. Eyuboğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tam çizerken bir arkadaşı geliyor, poz veren çocuğun ensesine bir küfür ve bir de şamar yapıştırıyor.
- B. R. EyuboğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
poz — is., Fr. pose 1) Resim ve fotoğrafta duruş Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim. R. N. Güntekin 2) Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre 3) Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare 4) mec. Kurum, çalım Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
POZ — Fr. Fotoğraf alınırken kendine düzen vermek, tavır takınmak. Kımıldamadan durduğu halde kalmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük