- güçlük çıkarmak
- bir şeyin gerçekleşmesini engelleyici sebepler ileri sürmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
güçlük — is., ğü 1) Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk 2) Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar. B. Felek 3) Engel, pürüz Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı. O … Çağatay Osmanlı Sözlük
arabanın tekerine taş koymak — güçlük çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zora koşmak — güçlük çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksilik etmek — güçlük çıkarmak, uyuşmaya yanaşmamak, huysuzluk etmek, inatçılık etmek, ters davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksiliği tutmak — güçlük çıkarmak, inadında direnmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
susatmak — i 1) Susamasına yol açmak, susuz bırakmak 2) mec. Zorluk, güçlük çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yokuşa koşmak — (bir işi) bir konuda güçlük çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök söktürmek — uğraştırmak, güçlük çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çivi sokmak (veya sürmek) — bir işin olmasında engel, güçlük çıkarmak Bakanlıktan biri bir çivi sürer diye korkuyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
müşkülat — is., ç., Ar. muşkilāt Güçlük, güçlükler, zorluklar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller müşkülat çekmek müşkülat çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük