- gün almak
- 1) bir iş görmek için ilgili kişiden bir gün ayırmasını istemek, randevu almak
Doktordan gün almam gerekir.
2) belirli bir yaşı bitirdikten sonra girdiği yaştan süre almakBeş yaşından iki gün aldı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Doktordan gün almam gerekir.
Beş yaşından iki gün aldı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün yemek — hapis cezası almak Arkadaşım altı ay gün yedi. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
randevu almak — bir kimseden belli bir saat ve yerde buluşmak için söz almak, gün almak Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalığı ... götürmek (veya almak) — kaplamak O gün de bir yağmur yağmıştı, ortalığı sel götürmüştü ya, o gün işte. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
mektup almak — yazılan mektup adrese gelip ele geçmek Bir gün, bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kilit kürek altına almak — bir şeyi kilitli yere koyarak saklamak O gün her tarafı kilit kürek altına aldı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluğu (bir yerde) almak — bir yere hemen gitmek veya sığınmak Ben, Falih in tavsiyesi üzerine o gün saat üçe doğru soluğu başyaver Celal in yanında almıştım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözü ağzından almak — birinin söylemekte olduğu şeyi bitirtmemek Kız, sözü anasının ağzından alarak: Zaten biz geleli daha kaç gün oldu? dedi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük