- muhabbet etmek
- karşılıklı, dostça konuşmak
Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muhabbet — is., Ar. maḥabbet 1) Sevgi Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu. H. E. Adıvar 2) Dostça konuşma, yârenlik Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun. N. Cumalı Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakçak kılmak — muhabbet etmek, bir biri ile söyleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEALLUK — Muhabbet etmek, sevmek. * Alâkalı olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVADD — Muhabbet etmek, sevmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VEMK — Muhabbet etmek, sevmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHBAB — Muhabbet etmek. Sevgisini göstermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVEDDET — Dostluk. Sevgi. Muhabbet. Muhabbet etmek. Sevmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞÜKR — (Şükür) Allah ın (C. C.) nimetlerine karşı memnunluk göstermek. Allah a teşekkür. (Bak: Ni met)(Kalb ile, dil ile ve sâir beden azâlarıyla olur. Nimet verene muhabbet etmek ve itaat etmek de şükürdendir. Şükür eden, her nimeti Allahın râzı olduğu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çakaçak — okun dikdiyi yerin aks eylediyi seda, çarçabuk; sohbet ve muhabbet etmek; pul ve para … Çağatay Osmanlı Sözlük
Müslüm Gürses — (* 7. Mai 1953 in Fıstıközü, Provinz Şanlıurfa; bürgerlich Müslüm Akbaş) ist ein türkischer Schauspieler und Sänger. Seine Lieder werden zur Musikrichtung des Arabeske gezählt, wobei sich jedoch auch zahlreiche türkische klassische und… … Deutsch Wikipedia