- altında kalmak
- 1) (bir şeyin) ezilmek
Bir şey değil, karşıdan bir otomobil filan gelir de altında kalırım diye korktum.
- B. Felek2) (bir şeyin) karşılığını verememek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir şey değil, karşıdan bir otomobil filan gelir de altında kalırım diye korktum.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vebal altında kalmak — manevi sorumluluk yüklenmek Başını alıp kaçar da bir belaya uğrarsa vebal altında kalırsın. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gebe kalmak — 1) insan veya hayvanın karnında yavru oluşmak 2) mec. minnet altında kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki arada bir derede (kalmak) — sıkışık, zor şartlar altında (kalmak) … Çağatay Osmanlı Sözlük
başıboş kalmak — baskı altında bulunmamak, karışanı, görüşeni olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
işi Allaha kalmak — güç şartlar altında, kimseden yardım umudunun kalmadığı bir durumda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıskıvrak yakalamak (veya bağlamak) — 1) kurtulamayacak veya çözülemeyecek biçimde tutmak, sımsıkı tutmak 2) mec. tamamen etkisi altında kalmak, bir şeyle sürekli meşgul olmak Amma yalnız bu olmadı, benim muhayyilemi kıskıvrak bağlayan şey, bir başka tecrübe daha ömrüm boyunca beni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFRİT — Ortalamanın yani vasatın çok altında kalmak, geride kalmak. Normalden aşağı olmak. (İfratın zıddı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vebal — is., li, Ar. vebāl Günah Bu işin vebali vardır. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vebal altında kalmak vebali boynuna olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyunduruk altına girmek — başkasının baskısı altında kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük