- belini vermek
- dayanmak, yaslanmak
Avlunun en uzak köşesine, duvara belini verir otururdu.
- Y. K. Beyatlı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Avlunun en uzak köşesine, duvara belini verir otururdu.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bel — 1. is., Far. bel Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı Birleşik Sözler çatal bel Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bel bellemek 2. is., anat. 1)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyaç — is., cı, Ar. iḥtiyāc 1) Gereksinim Oyun, çocuklar için bir ihtiyaçtır. 2) Güçlü istek Şefkatten ölecek derecede hisli, içli bir hâlde bağrıma basmak ihtiyacında idim. R. H. Karay 3) Yoksulluk, yokluk İhtiyaç adamcağızın belini büktü. Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük