- bizzat
- zf., Ar. bi'ẕ-ẕāt
Doğrudan doğruya kendisi
Vaziyeti yukardan ve bizzat takip etmek lazım geldi.
- Atatürk
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Vaziyeti yukardan ve bizzat takip etmek lazım geldi.
- AtatürkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bizzat — f. özü, şəxsən özü … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
HÜSN-Ü BİZZAT — Kendisi bizzat güzel olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMTENİ-UN BİZZAT — (Mümteniatün bizzât) Varlığı, vücudu hiç bir şekilde mümkün olmayan. Zâtı itibariyle imkânsız olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUCİB-İ BİZZAT — İster istemez kendisi işi yapmaya mecbur olan. Serbest ve istediği gibi hareket edemeyen. (Meselâ: Güneş ışığının, güneşin kendi zâtının zaruri neticesi olması gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ASHÂB-I SUYÛF — Bizzat harbe iştirak edip kılıçları ile cihad edenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİL'ASALE — Bizzat. Kendisi. Eli ile. Başkasını vâsıta etmeden. Asâleti ile … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİNEFSİHİ — Bizzat, kendisi, kendisi ile … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAZVE — Din düşmanı olan cephenin üzerine taarruz. Muharebe. Cenk. Sefer. Din muharebesi. Gazve, gazivden alınmış olup cenk ve kıtal manasınadır. Düşmanla vuruşmak demektir. Siyer ıstılahında Gaza ve gazve tâbirleri Peygamber Efendimizin bizzat hazır… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜSN-Ü MÜCERRED — Gayr olsun olmasın bizzat güzel olan şey. Bazı âza veya çizgilerin mütenasib terkib ve tertibiyle hâsıl olan hüsün, hüsn ü mücerred değildir. Şartları zâil olsa, hüsün de zâil olur. Fakat, vücud, hayat, iman gibi varlıklar hüsn ü mücerreddir ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
History of the Kurdish people — This article is part of the Kurdish history and Culture series Ancient history Corduene Kayusid Medieval history Shahrazur Shaddadid Rawadid Hasanwayhid Annazid Marwanid Hadhabani Hazaraspid Ayyubid Badlis Ardalan … Wikipedia